Türk doktorlar Filistin’in yanında! Bildirgeye 3 dilde imza attılar!
Hamas’ın başlattığı İsrail “Aksa Tufanı”Operasyonun ardından Filistin’deki katliam devam ederken, Gazze’deki hükümetin açıklamasına göre, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ndeki saldırılarında 4 bin 710’u çocuk, 3 bin 160’ı kadın olmak üzere 11 bin 500 kişi hayatını kaybetti.
İşgalci İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamlara dünyanın her yerinden tepkiler gelirken, Türk doktorlar da Filistin’e destek için harekete geçti.
TÜRK DOKTORLAR ORTAK BİLDİRİYİ İMZALADI
Türkiye’nin farklı bölgelerinden vicdani hassasiyetle harekete geçen 2.630 Türk doktor, Filistin’e destek amacıyla oluşturulan ve Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere 3 dile çevrilen ortak bildiriyi imzalayarak dünya kamuoyuna çağrıda bulundu.
Soykırım ve katliama karşı eylemlerin ülke sınırları ne olursa olsun tüm doktorlar tarafından sürdürülmesi gerektiğini ve sağlık gönüllüleri olarak tarihi sorumluluklarını yerine getirmeye hazır olduklarını belirten Türk doktorların imzaladığı bildiride şu ifadeler yer aldı:
DÜNYA KAMUOYUNUN DİKKATİNE!
Biz; Biz Türkiye’nin farklı bölgelerinden vicdani hassasiyetlerle bir araya gelmiş doktorlarız. Tarihin omuzlarımıza yüklediği sorumluluğun bilinciyle, yakın coğrafyamız Gazze’deki Filistin topraklarında yıllardır yaşanan “soykırım” niteliğindeki sivil cinayetlerine sessiz kalmamız mümkün değildir.
İşgal altındaki ve mazlum Filistin halkıyla dayanışma içinde olma bilinciyle tüm dünya kamuoyuna sesleniyoruz; 7 Ekim 2023’ten bu yana işgalci İsrail tarafından Gazze’de “meşru müdafaa” propagandası altında sistematik bir soykırım uygulanıyor.
Gazze’de Siyonist İsrail ve ordusu tarafından uluslararası hukukun tüm kuralları ihlal ediliyor. İsrail, kendilerini silahlarla savunacak güce sahip olmayan sivilleri; Kadınları, erkekleri, çocukları, yeni doğmuş bebekleri vuruyorlar, terör örgütü gibi davranıp katliamlar yapıyorlar. Yandaşlarının teknoloji ve silah gücü açısından desteklediği bu işgal ordusu, son kayıtlara göre 4650’si çocuk, 3145’i kadın olmak üzere 11328 sivili katletti. Binaların altında sayısını bilmediğimiz siviller de bekliyor. İşgal politikasıyla hastanelerde sağlık hizmeti alan sivillerin ve sağlık hizmeti veren çalışanların üzerine bomba atarak tüm insani normları ve savaş hukukunun kurallarını ihlal etmektedir. Elektrik ve yakıtın bulunmadığı, tıbbi malzeme/cihazların kısıtlı olduğu, bombardıman altında, su ve beslenme gibi temel ihtiyaçların karşılanmadığı hastanelerde anestezisiz ameliyatlar yapıldı ve son olarak hiçbir zaman affedilmeyecek yeni bir savaş hatası işlendi. kuvözdeki bebeklerin elektrik ve oksijen kesintisi nedeniyle solunum cihazlarından ayrılması. Ambulanslar bombalandı ve siviller olay yerinde ölüme mahkum edildi. Doktorluk mesleğini onurlu bir şekilde yerine getiren ve kahramanca mesleklerini icra eden ‘beyaz bayraklı’ doktorlar ve fedakar sağlık görevlileri de bu barbarlığa maruz kalmış, yüzlerce can kaybı yaşanmıştır. Tüm bu kahraman meslektaşlarımıza selam ve dualarımızı gönderiyoruz. Buna rağmen Gazze’de hastanelerin havaya uçurulmasını isteyen 100 İsrailli doktorun meslektaşlarımız olmasından utanıyoruz.
Aralarında fosfor bombalarının da bulunduğu binlerce bombayla yerle bir edilen Gazze’de insanlar ve diğer canlılar kurtarılamadan enkaz altında ölüyor, şehitlerin cenazelerinin toplanmasına dahi izin verilmiyor. İnsanların suya, elektriğe ve yiyeceğe ulaşması engelleniyor, diğer ülkelerden gönderilen yardım kamyonları da kenarda bekletiliyor. Hastane başhekimi tarafından, atık suyun sokaklara döküldüğü bölgede sokak hayvanlarının cesetlere saldırdığı bildirildi. Bir milyon kişinin göç etmek zorunda kaldığı yollarda, bulaşıcı hastalık riski, işgalci İsrail askerlerinin saldırıları gibi tehlikeler Gazze halkını bekliyor. Tarihte Nazi Almanyası’nda görülen soykırım, işgalci İsrail tarafından farklı yöntemlerle gerçekleştirilmektedir.
Sebebi ne olursa olsun, insanlığa karşı işlenen bu suçlar hem toplum vicdanında hem de savaş hukuku kurallarına göre affedilemez. Hiçbir ilişki bu soykırımı haklı gösteremez. Türkiye Cumhuriyeti’nin duyarlı doktorları olarak Filistin halkının şanlı direnişini destekliyor, tüm dünyayı vicdani duruşa davet ediyoruz. İnsan hayatının kutsallığını savunma misyonumuzdan yola çıkarak bu vahşete karşı sessiz kalmayacağız ve bir kişi bile öldürüldüğünde tüm insanlığın öldürüldüğünü haykırmaya devam edeceğiz.
Tüm uluslararası kuruluş ve otoritelere sesleniyoruz!
- Gazzeli sivillerin yaşam hakkı güvence altına alınmalıdır.
- Gerekli yaptırımlar uygulanarak bu katliam durdurulmalıdır.
- Savaş suçlarının sorumluları uluslararası platformlarda hak ettikleri cezayı alsınlar.
- Yardım erişiminin sağlanması için sınır kapıları açılmalıdır.
- Bölgedeki yaralıların acilen tıbbi destek ve ekipman sağlanarak tedavi edilmesi için gerekli girişimlerde bulunulmalıdır.
Ülkenin sonu ne olursa olsun soykırıma ve katliama karşı eylemlerin tüm meslektaşlarımız tarafından artarak sürdürülmesini umuyoruz. Sağlık gönüllüleri olarak tarihi sorumluluklarımızı yerine getirmeye hazırız.
